Bağımsız denetime tabi şirketler;
6102 sayılı kanun ile 26/09/2011 tarihli ve 660 sayılı Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümleri çerçevesinde belirtilen şirketler bağımsız denetime tabidir:
Herhangi bir ölçüte bağlı olmaksızın ekli 1 sayıda belirtilen şirketler.
Aşağıdaki üç ölçütten en az ikisinin eşik değerlerini art arda iki hesap döneminde aşan diğer şirketler:
1-Sermaye piyasası araçları bir borsada veya teşkilatlanmış diğer piyasalarda işlem görmeyen ancak 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu kapsamında halka açık sayılan şirketler için eşik değerler:
- Aktif toplamı 15 milyon Türk Lirası
- Yıllık net satış hasılatı 20 milyon Türk Lirası
- Çalışan sayısı 50 kişi.
2- Ekli listede belirtilen şirketler için eşik değerler:
- Aktif toplamı 30 milyon Türk Lirası
- Yıllık net satış hasılatı 40 milyon Türk Lirası
- Çalışan sayısı 125 kişi
3-(1) ve (2) numaralı bentlerde belirtilenler kapsamında olmayan şirketler için eşik değerler:
- Aktif toplamı 35 milyon Türk Lirası
- Yıllık net satış hasılatı 70 milyon Türk Lirası
- Çalışan sayısı 175 kişi.
Bizim baz alacağımız eşik değerler (1) ve )2) numaralı bentlerde belirtilenler kapsamında olmayan şirketler için belirlenen eşik değerlerdir.
Uygulamaya ilişkin esaslar,
Eşik değerlere tabi şirketler kararda belirtilen üç ölçütten en az ikisinin eşik değerini art arda iki hesap döneminde aştığı takdirde müteakip hesap döneminden itibaren bağımsız denetime tabi olur.
Eşik değerleri aştığı için bağımsız denetime tabi şirket, art arda iki hesap döneminde üç ölçütten en az ikisine ait eşik değerin altında kaldığı ya da bir hesap döneminde bu ölçütlerden en az ikisine ait eşik değerlerin yüzde 20 veya daha fazla oranda altında kaldığı takdirde müteakip hesap döneminden itibaren bağımsız denetim kapsamından çıkar.
Aynı zamanda eşik değerlerin aşılıp aşılmadığının belirlenmesinde şirketler bağlı ortaklık ve iştirakleriyle birlikte dikkate alınır.
BÜYÜK VE ORTA BOY İŞLETMELER İÇİN FİNANSAL RAPORLAMA
Büyük Ve Orta Boy İşletmeler İçin Finansal Raporlamanın amacı, bağımsız denetime tabi olup Türkiye Finansal Raporlama standartlarını uygulamayan işletmelerin münferit ve konsolide finansal tablolarının gerçeğe uygun, ihtiyaca uygun ve karşılaştırılabilir bilgi sağlamasını teminen yürürlüğe konulmuştur.
BOBİ FRS UYGULAYACAK İŞLETMELER
26/8/2014 tarihli ve 29100 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kurul Kararı kapsamında TFRS uygulamayan işletmelerin münferit ve konsolide finansal tablolarının hazırlanmasında uygulaması zorunludur.
BOBİ FRS VE TFRS ARASINDA GEÇİŞ
KAYİK’lerin tamamı TRFS uygulamak zorunda olup, KAYİK değil ise aşağıda belirtilen geçiş hükümlerine uygun olarak BOBİ FRS ya da eskiden uyguluyorsa ihtiyari olarak TFRS uygulanabilir.
BOBİ FRS’yi uygulayan işletmeler iki yıl geçmedikçe isteğe bağlı olarak TFRS’yi uygulayamazlar. Aynı zamanda TFRS’yi uygulayan işletmelerin BOBİ FRS’yi uygulayabilmeleri için en az iki yıl TFRS’yi uygulamış olması zorunludur.
BÜYÜK İŞLETME
BOBİ FRS ‘nin uygulanması açısından aşağıdaki üç ölçütten en az ikisinin eşik değerlerini, varsa bağlı ortaklıklarıyla birlikte, art arda iki raporlama döneminde aşan işletmeler müteakip raporlama döneminde büyük işletme olarak değerlendirilir:
- Aktif toplamı 75 milyon ve üstü Türk Lirası .
- Yıllık net satış hasılatı 150 milyon ve üstü Türk Lirası .
- Ortalama çalışan sayısı 250 ve üstü.
Aktif toplamı ve yıllık net satış hasılatının hesabında işletmenin ve bağlı ortaklıklarının BOBİ FRS’ ye göre hazırlanmış finansal tabloları dikkate alınır. Eğer BOBİ FRS’ye göre finansal tablo hazırlamayan bağlı ortaklıkları varsa bu bağlı ortaklıkların vergi mevzuatı çerçevesinde hazırlanıp vergi dairelerine sunulan finansal tabloları esas alınır.
Büyük işletme tanımını karşılayan bir işletme, üç ölçütten en az ikisinin eşik değerlerinin art arda iki raporlama döneminde altında kalması durumunda büyük işletme olarak değerlendirilmez.
BAĞIMSIZ DENETİM YAPTIRMAMANIN CEZASI VE YASAL SONUÇLARI
6102 sayılı TTK’ nın denetimine ilişkin hükümlerine göre bağımsız denetim yaptırmamanın sonuçları şunlardır:
Denetime tabi olduğu halde denetlettirilmemiş finansal tablolar ile yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, düzenlenmemiş hükmündedir. Finansal tablolara, yönetim kurulunun yıllık raporuna, yıllık kâr üzerinde tasarrufa, kâr payları ile kazanç paylarının belirlenmesine, yedek akçenin sermayeye veya dağıtılacak kâra katılması dâhil, kullanılmasına dair kararların alınması, anonim şirket genel kurulunun devredilemez görev ve yetkileri arasında yer almaktadır. Yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerin ve denetçilerin ibrası sonucunu doğuracağı, ancak bilançoda bazı hususlar hiç veya gereği gibi belirtilmemişse veya bilanço şirketin gerçek durumunun görülmesine engel olacak bazı hususları içeriyorsa ve bu hususta bilinçli hareket edilmişse onamanın ibra etkisini doğurmayacağı hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla, denetimden geçmemiş bilanço hükümsüz sayıldığından bu bilançonun genel kurulca onaylanması halinde bile yönetim kurulu üyeleri ve yöneticiler ibra edilmiş olmayacaktır.
Bağımsız denetime tabi olduğu halde denetimden geçmemiş finansal tablolar hükümsüz olduğundan azlık oluşturan ortak veya ortaklar bilgi alma ve inceleme hakkının engellendiğini öne sürerek şirketin feshini mahkemeden talep edebilecektir. Kanaatimizce, Mahkemece, şirketin feshine karar verilebileceği gibi TTK’nın 531’inci maddesinde geçen “duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme karar verebilme” yetkisine dayanılarak şirketin bağımsız denetim yaptırmasına da karar verilebilecektir.
TTK’da, bağımsız denetime tabi olduğu halde bağımsız denetim yaptırmayan sermaye şirketlerine yönelik olarak herhangi bir idari yaptırım uygulanmasına ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Buna karşın, Sermaye Piyasası Kanunu’na, Bankacılık Kanunu’na, Sigortacılık Kanunu’na ve Bireysel Emeklilik ve Yatırım Sistemi Kanunu’na tabi şirketlerin bağımsız denetim yaptırmamaları durumunda bunlar hakkında idari para cezası uygulanması öngörülmüştür. Denetim yaptırmama durumunda firmanın katlanacağı maddi zarar ise 30.000,00 TL ve üzeridir.
Özetleyecek olursak,
- Finansal tabloların düzenlenmemiş sayılması, mali tabloların genel kurul tarafından incelenmesi, tartışılması ve ibrası yapılamaz.
- Kar dağıtamaz.
- Sermaye artıramaz.
- Sermaye azaltamaz.
- Fon sağlayan şirketlere mali tablolar verilemez. Mali tabloları YMM veya mali müşavir tasdik edemez.
- TTK'ya göre idare para cezası kesilir. (Denetim yaptırmama durumunda firmanın katlanacağı maddi zarar ise 30.000,00 TL ve üzeridir.)
Denetçi seçilmemesinden doğacak zararlardan yönetim kurulu sorumludur.
|